7 Ocak 2010 Perşembe

Working@Dreams and Bytes...Where my dreams comme true


Hatırlarsanız "social web" başlıklı yazımda tekstil sektöründe çalışmaktan memnun olmadığımı ve şeker gibi bir patronun beni bu bataktan kurtarmasını umut ettiğimi paylaşmıştım.



Müjdemi isterim : Aranan şeker gibi patron bulundu!!! Erencan bey ve Alp bey uzun zamandır çalışmak istediğim alanda bana şans verdiler. Bugün itibariyle Dreams&Bytes'da ( http://www.dreamsandbytes.com/) proje yöneticisi olarak yeni görevime başladım.



Mezun olduğumdan beri profesyonel anlamda iki farklı işte çalıştım ve iki "ilk gün" tecrübesi atlattım fakat sanırım ilk gün heyecanını en çok hissettiğim gün bugündü. İlk iki işimi de severek yapmış olmama rağmen o işler için can atıyor olduğumu iddia edemem. Hani çok hoşlandığınız biriyle randevunuz olduğunda tatlı bir heyecan kaplar ya içinizi...Bir telaş sarar...Ne giysem, ne desem, aman geç kalmayayım... İşte bu sabah hepsini yoğun bir şekilde yaşadım ve geç kalma korkusuyla tedbiri elden bırakmamak adına abartıp 40 dk. kadar erken gittim. Tabi haliyle insanların gelmesini bekledim. Bu arada beklerken binanın pencerelerindeki tozu, fayansların şeklini, kapının sağlamlığını, merdivenleri inceledim, mimari hakkında epey bilgi edindim :)

Neyseki ekipten birileri geldi de içeri girebildim . Gittiğimde masam ve notebookum hazırdı. Çok sıcak kanlı bir şekilde karşılandım. İlk etki her zaman önemlidir, her iki taraf için de. Ben ilk görüşte çok sevdim herşeyi. Gün içinde sürekli insanlara musallat oldum, gittim coderları izledim, gittim tasarımcıların başında dikildim. Kimse de "git başımdan kızım" demedi :) Şu anda bütün işlerin gidişatından sorumlu olan PM Kıvanç da tüm yoğunluğuna rağmen olabildiğince bana işleyişi anlatmaya çalıştı. Bir ara insanları izlerken o kadar mutlu hissettim ki duvarlara fln sarılasım geldi... İlk defa bir işimde bir sonraki durağım neresi olacak diye düşünmeden aidiyet hissiyatı oluştu içimde.



İçimde çok güzel bir his var...Bu çok güzel olacak